Breaking News
Home / Ahmet PINAR Yazıları / SESSİZ ÇIĞLIK

SESSİZ ÇIĞLIK

Ulu Önder Atatürk ve arkadaşları emperyalizme karşı kurtuluş savaşını verdi. Bu bağımsızlık savaşı mazlum uluslara örnek oldu. Bu onurlu mücadelenin sonunda Osmanlı kullerinden cumhuriyeti kurdular.

Bu Cumhuriyet; Ümmetcilik yerine ulusculuğu, kulluk yerine yurttaşlığı, kişi iktidarı yerine, halk iktidarını, bağnazlık yerine çağdaşlığı ön gören bir rejimin adıdır. Daha sonra bu rejim Atatürk devrimleri ile taçlandı.

İleriki yıllarda Köy Enstitüleri, Halk Evleri, Halk odaları ile düşünen, sorgulayan, tartışan, üreten, eğitimli, kültürlü, kendine öz güveni olan bireyler yetiştirildi. 1946 ‘da da çok partili hayata geçilerek çok önemli bir demokratik adım atıldı.

Bu gelişmeden rahatsız olan, medreseler, cemaatler, tarikatler, ağalar kısacası etnik ve dinsel ayırımcılar ağaç kurdu gibi sinsi sinsi cumhuriyet rejiminin içini kemirerek bu günlere gelindi. Son 60 yıldır da ülke yönetimine talip basiretsiz siyasetcilerinde  oy, rant ve mevki uğruna ödün vermeleri bu çöküşü hızlandırdı. Bireysel çıkarlar, ulus ve ülke çıkarlarının önüne geçti.

Cumhuriyetin 87. yılında ülkenin içine düştüğü genel duruma bakalım:

Anayasa’nın ; 1. md. Devletin şekli, 2. md. Cumhuriyetin nitelikleri, 3.md Devletin bütünlüğü, Resmi Dili, Bayrağı, Milli marşı ve Başkenti 4. değiştirilemeyecek hükümlerini ifade eder. Partiler kanununun 80., 81., 82., 83.’cü maddeleri partilerin etnik ve dinsel temel deayrımcılık yapamayacaklarını ifade eder.

Millet vekilleri seçildiklerinde TBMM’ de bu yasa hükümlerine uyacaklarını namus ve şerefleri üzerine yemin ederler.

Bugün Demokrasi, hukuk, barış, insan hak ve özgürlükleri araç olarak kullanılarak ; Türkiye Cumhuriyeti’ nin bağımsızlığı, üniter yapısı, devletin adı, Türklük tartışılıyor. Milletin Milli Marşı, dili, bayrağı ve okullarda ki andımız ret ediliyor. Türkiye, etnik ve dinsel temelde bölünmeye çalışılıyor.

 

ABD, AB gibi emperyal güçler ve onun iş birlikcileri; Sevr Anlaşmasının 62.ve 64.maddelerinde söz edilen; Türkiye, Irak,Suriye ve İran ‘ın kürt gruplarını içine alan ”Büyük Kürdistan” hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

Bu sinsi amaçlarını demokratikleşme kavramının içinde saklıyorlar. The Economist dergisinin 2010 demokrasiler listesinde 1. Tam Demokrasi, 2. Kusurlu Demokrasi, 3. Melez Demokrasi sıralamasında Türkiye ”Melez Demokrasi” listesine giren 13 Ülkenin son sırasında yer almaktadır. İleri demokrasimizin durumu bu.

Diğer Sorunlarımız: Cumhuriyetin kazanımları, yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarımız ”Özelleştirme” adı altında yabancı ve yerli sermayeye peşkeş çekildi.Buna rağmen iç ve dış borcumuz 560 Milyar doları buldu.

Cumhuriyetin Bilim adamları, aydınları, yazarları, sanatcıları sessiz veya susturuldu.

Ülkenin medyası susturulmuş ve yandaş hale getirilmiştir. Sivil toplum örgütleri tamamen susturuldu.

Devletin ordusu, güvenlik kuvvetleri ve istihbaratları etkisizleştirildi.

Devletin kurumlarının birbirine olan güveni azalmış veya susturulmuştur.

Ülkenin sanayicisi, esnafı, köylüsü, memuru ve işcisi yaşamından şikayetci

Bir televizyon kanalı halkla röportaj yapıyor: Wikileaks nedir diyor? ilaç, giyim markası, futbolcu yanıtını alıyor. TBMM’ nde kaç millet vekili, kaç parti var diyor, yanıtlar içler acısı, yanıt yok.Milli marşımız ve yazarı soruluyor yanıt yok.Marşı okumaları söyleniyor okuyamıyorlar.En acısı ilk Cumhurbaşkanımız kim diye soruluyor.Atatürk diyen yok.Atatürk unutturulmuş.

En komiği pempe dizilerin sanatcılarını şarkıcıları kolayca bilmeleri.

Halk; BU siyasi, kültürel yozlaşmaya, hukuksuzluğa, ekonomik çöküntüye, yolsuzluğa, yokluğa, işsizliğe, ayrışmaya kısacası bu tükenişi çaresiz izliyorlar.

Halk; kendilerinin ”SESSİZ ÇOĞUNLUK”denmesine, ”SÜRÜ”yerine konmasına çok içerliyorlar.

Bende çevremde ki insanlara sordum. Sizin bu kötü gidişattan suçunuz yok mu dedim.

Öğretmenim: Bu halk darbeler, faili meçhul cinayetler, Kahramanmaraş, Çorum, sivas katliamlarını gördü.Çok ekonomik krizler yaşadı. Hayatın Öğretmeninden ”Tecrübe” acı ve tatlı çok şeyler öğrendiler.

Biz Anadolu halkı bilinçle, Sabırla bekleriz. Biz ”SESSİZ ÇIĞLIĞIZ” Hani dağların tepesinden ufak bir kar topağı yuvarlanmaya başlayınca büyüyerek ve kükreyerek inerken ses çıkarırya biz ona ”ÇIĞ” deriz. Biz ona benzeriz, gençlerimiz; ”gençliğe hitaberlerinin” kendilerine verdiği sorumluluğun bilincindeler.

Öğretmenim sen umudunu yitirme güneşin aydınlatmasının önüne nasıl geçilmez ise, halkın uyanışının ve hesap sormasının önünede geçilmez. Günü gelince ”DEMOKRASİYİDE, HUKUKUDA” biz onlara öğretiriz dediler.

Bu saöyleşiden sonra yüzmde gülümseme oluştu. Umudum yeşerdi.

Bu söyleşiden sonra birbirimize ve ulusumuza 2011 yılının UMUT, ÖZGÜRLÜK, BARIŞ getirmesini diledik.

 

Ahmet PINAR

EM.ÖĞR.

30.12.2010

About Metin PINAR

Metin PINAR

Check Also

TERCİH SİZİN

Türkiye cumhuriyeti’ nin 12 Haziran 2011 seçimlerine gider genel durumuna bir bakalım. Devletin idare şekli, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.