Bugun Türkiye emperyalizmin sömürü ağına yakalanmış durumundadır.Tarihinin en kritik ve tehlikeli sürecinden geçmektedir.
Ülke ; Siyasi , ekonomik , etnik , dinsel ve kültürel çözülme sürecine girmiştir. Toplumun büyük çoğunluğu kurbanın kendisinin olduğundan habersiz , ülkede olup bitenleri bir filmin sessiz izleyicileri gibi izlemektedirler.
Halk ; Ülke ve ulus çıkarlarının bu kadar ayaklar altına alındığını gördükce biz nerede hata yaptıkta bu duruma düşmeye başladı.
Yaşananlara günü birlik olarak değil , tarihi sürece bakarak tesbit ve yorum yaparsak daha akılcı ve doğru olur.
Sevr-i gerçekleştiremeyen emperyalist güçler ;Çanakkale’de , Kurtuluş savaşın’da ve Lozan’da yenilgilerinin acısını almaya çalışıyorlar.
Onlar ; Ulus , vatan ve bağımsızlık bilinci almış , demokratik laik Türkiye Cumhuriyetini hiç bir zaman kabul etmediler.
1950’den günümüze kadar geçen 60 yıllık sürece baktığımızda ülkemizin gelişmesini engellemek için bir çok kırılma noktalarına müdahale ettiklerini göreceksiniz . bu sureçleri anımsayalım.
Anadolu’da kurulan Köy Enstitüleri yoksul köy çocuklarına çağdaş bir eğitim veriyordu. Onları üreten , düşünen , sorgulayan , okuyan , yeteneklerini ortaya çıkaran , Cumhuriyetin ilke ve devrimlerini koruyanözgür nesiller olarak yetiştiriyordu.Halk Evlerinde halkı aydınlatıyordu.
Bu uyanıştan tedirgin olan ağalar , beyler , şıhlar , tarikatlar , cemaatler gibi feodal yapılanmalar bu okulları kapattırdılar. Onlara maraba lazımdı , onlara kula-kulluk eden sadaka kültürüne muhtaç insanlar gerekli idi. O günün siyasetcileride oy uğruna seslerini çıkarmadılar.
Toprak reformu yapılsın , binlerce dönüm arazisi , onlarca köyü olan ağalık sistemi kalksın , Hazine arazileri topraksız köylülere dağıtılsın deyince sustuk.
Bu ülkede darbeler yapılıp ; TBMM’si , partiler , sendikalar , sivil toplum örgütleri kapatılırken , Anayasa , Hukuk , insan hak ve özgürlükleri yok edilirken alkışladık sustuk.
Gladyo-derin devlet yapılanmaları , Hizbullah , asala , PKK sol terör örgütleri bu ülkede ; Kahraman maraş , Çorum ve Sivas’ta katliamlar yaparken sustuk.1977’de 1 Mayıs’ta Taksimde 34 emekci öldürülürken sustuk.
Bilmin ve aydınlanmaların savunucuları , emekten yana ve ülkede tüm kirli oyunları araştırmaları ile ortaya koyan , mücadele eden , Kemal TÜRK’ler , Abdi İPEKÇİ , Uğur MUMCU , Bahriye ÜÇOK , Muammer AKSOY , Necip HABLEMİT OĞLU , Gaffar OKAN , Hrant DİNK ve daha adlarını sayamadığım bir çok vatan sever öldürülürken sustuk
Özelleştirmeler yolu ile Cumhuriyetin kazanımları ;Tüpraş , Tekel , Telekom , Et Balık Kurumu , Sümer Bank , Seka , Şeker Fabrikaları , Seydi Şehir Bankalar , Köprüler , Limanlar , Akar sular yabancı srmayeye ve onun işbirlikcilerine yok pahasına satılırken alkışladık sustuk.
Bu özelleştirmeler yapılırken çalışanlar bir bir kapı önüne koyuluyor. Satılanların yerine elde edilen paralarla yeni istihdam alanları açmıyorlardı.Ülke , 500 milyar dolar iç ve dış borç batağına sürüklendi.Bu borca ödenen faiz ile 60 adet Atatürk Barajı yapılıyordu.
Her doğan çocuk 7-8 milyar borçlu doğuyor , bu ekonomik çöküntüyü seyrettik.Son ekonomik krizde halkı dözer gibi ezdi ”TEĞET” geçmedi.
Devleti ; halkı soyanlara , çete , mafya vs. gibi kanunsuz iş yapanlara işi biliyor , bal tutan parmağını yalar . ”Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dedik”.Bizden sizden dedik , sustuk.
Bu yaşanan süreçlerin sonucunda esnafı , memuru , işcisi , köylüsü , emeklisi , hayata tutuna bilmek için ölüm kalım mücadelesi veriyordu.
Tekel işcisi , Devlet Demir Yolu işçileri , İtfaiyeciler , memurlar , emekliler , barolar , eczaneciler , doktorlar pıçağın kemiğe dayandığını görünce hak arama mücadelesine kalktılar. Ben bu uyanışı alkışlıyorum , yanındayım.
Geçmişten günümüze kadar geçen sürede bu halk ; Sağ-Sol , Alevi-Sünni , Türk- Kürt , Laik-Şeriatci ayrıştırıldı , çalıştırıldı sustuk.
Günümüzdede polisiye ve casus filim senaryolarına taş çıkartacak emperyalist oyunlarla devletin ordusu , emniyeti , yargısı , üniversitesi kısacası kurumları birbirine düşürüldü. Güvensizlik ortamı yaratıldı. Bu gidişe dur diyen , halkı uyandıran aydınlar geçmişte olduğu gibi bir bir toplanıp Silivride Ceza evine kondu. Bİzden , sizden dedik, banane dedik. sustuk.
Siyasetin , ülkenin sorunlarına çözüm üretmeyen popülist , ucuz , kısır , sokak ağzı konuşmalarından hakkına geldi.
Bu kadar kirli oyunlara rağmen bu halk; Mevlana’nın , Hacıbektaş Veli’nin , Pirsultan Abdal’ın , Şeyh Edibali’nin ve Karaca Oğlan’ın önce insan diyen kardeşlik sevgibarış ve hoşgörü kültürü ile yoğrulduğu için çözülmedi çözülmeyecekte.
İnönünün bir sözünü hatırlatmak istiyorum ”Bu ülkede namussuzlar kadar namuslularda yürekli olmalıdır”.Sana insanca yaşamı çok görenlere demokrasi içinde , hukuk içinde dur diyecek ve bu oyunu bozacak olan SENSİN. Bu güç sende var.
” EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ SENİN”SUSMA…
EM.ÖĞR Ahmet PINAR
04.02.2010