Related Articles
Uzun zamandan beridir çok sık sözcüklerimiz arasında kullandığımız Bukalemun denen sürüngen türünü merak eder dururdum. Hem merak ettiğim bu canlıyı tanımak, hem de sizleri de bilgilendirmek için araştırdım. Eminim sizlerde adını duymaktan öteye fazla bilgiye sahip değilsiniz. Şayet okuma zahmetine katlanırsanız işte Bukalemun; soğukkanlı hayvanlardan olan Bukalemunlar avlarını dinamik dilleri sayesinde yakalayan. Canlı böcekleri tercih eden yaşayabilmeleri için günde 20 -30 sinek yiyen bir hayvan. Tembel hareketsiz görünümleri ile birlikte en belirgin özellikleri ise vahşi doğada hayatta kalmayı renk değiştirme özelliğiyle başarırılar. Derilerinin rengini sarı ve yeşilin çeşitli tonları, kiremit kırmızısı kestane rengi siyaha çevirebiliriler, hatta bunlar üzerinde görünmemesini sağlayacak benek ve çizgiler oluşturabilirler. İki gözünü birbirinden farklı hareket ettirme özellikleri de olan bukalemunların boyları 3 cm ile 25 cm arasında değişir. Dünyada en yaygın olarak görüldüğü coğrafya Afrika kıtasındaki Madagaskar adasıdır. Ülkemizde de güney bölgelerinde de görülen türleri mevcuttur(!)
Evet, buraya kadar olan bölümde bende sizlerde yeni bir bilgi edinme hazzını aldık. . Bazılarınızın şimdi bu nerden çıktı dediğini duyar gibiyim.
Toplumumuzu şöyle genel olarak gözlemlediğimizde çok geniş bir kültürle yoğrulduğunu görüyorum. Buda toplumuzun güzelliklerinden bir parça bence. Ama bu kültürün içinde bir takım bireyler dikkat ederseniz hemen her dönemde belirgin olarak ortaya çıkarlar. Bunları öne çıkaran bilgileri, başarıları çalışkanlıkları değil, duruma göre aldıkları renkleridir. Evet, renk değiştirmede bukalemun denen hayvandan daha ustadırlar. Bulundukları ortama uymaları çok çok kolaydır. Bukalemunun yaşamını sürdürmek için dilini nasıl ustaca kullanırsa bunlarda dillerini ustaca kullanma meziyetline sahiptirler. Tasdik sözcüklerini ve iltifat sözcüklerini kullanmada üzerlerine yoktur. Onlar için başarı sadece bindikleri şeylerden ibarettir. Az düşünürler çünkü yerlerine birileri düşünür. Onlar için beyin yormak lükstür. Ufukları başkalarının baktığı kadardır. Daha ileriye bakmaktan korkarlar. Hallerinden genelde memnundurlar. Kendilerine dokunmadığın sürece. Her dönemde kendilerine uygun ortamlarda mutlaka ve mutlaka bulunurlar. Şirin görünme gayretinde olmalarına rağmen kimseler tarafından sevilmezler. Ama inadına sevildiklerini düşünürler.
İşte toplumlarda yaşayan insanlar içinde yer alan insan tiplemelerinden bir kare.Bu kare içindeki insanlar toplumlarda çoğaldıkça toplumlar daha renklenecek.Bunları soyutlamak mümkün mü ?Ne mümkün … Dün orda sarı , bu gün burada mor .yarın kırmızı bir renkle yanımızda ,karşımızda her yerde yaşamını sürdürecek. Soyutlamadan onları sevelim .Çünkü onlarda canlı.Yaratılanı hoş görelim yaratandan ötürü..
