Related Articles
Bir bakıyoruz , Van depremi nedeniyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama törenleri çerçevesinde tören geçişi, resepsiyon gibi kutlama faaliyetlerinin yapılmamasına ilişkin Başbakanlık Genelgesi Resmi Gazete’de yayınlanıyor.Sonra kutlamalar iptal ediliyor.
Önce 29 Ekim Kutlamaları Şimdi de 19 Mayıs Kutlamaları, Van depremi nedeniyle Cumhuriyet resepsiyonları iptal edilirken milletçe acıyı yaşadığımız gün diye Ulusal Onurumuz Cumhuriyet Bayramı coşkusu engellenmeye çalışıldı. Ama 29 Ekim günü acıyı bizlerle paylaşan devlet büyüklerimiz 29 Ekim 2011’de Milletvekili, Bakan çocuklarının düğünlerinde aynı günde üç ayrı düğünde yer alarak Van ilinde ki vatandaşların acısına ortak oldular.Ama ölenle ölünmez ki değil mi? Ölüm olur ağlarız, düğün olur güleriz.Hem çocuklar 29 Ekimde evlenmeye kalkmışlar bu mutluluklarını erteleyelim mi?Arkadaşlarının düğünlerine büyüklerimiz gitmeyecek mi? Çok fesatça düşünüyoruz ya,hem bak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını iptal ettiler daha ne yapsınlar. Sonra bir bakıyoruz tombaladan ne çıkıyor; hadi bilin bakalım:
Statlardaki 19 Mayıs Kutlamaları kaldırılıyor.19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Ankara dışındaki illerde sadece okullarda kutlanacak.
Kanun ve yönetmelikte, kutlamaların öğrencilerin katılımıyla yapılacağına dair bir hükmün bulunmadığı ifade ediliyor. Bence haksız da değiller,kanun ve yönetmenliklerde millet de kutlar ifadesi yoktur ya.
Yazının devamında şu açıklamalar yer alıyor.”Kutlama törenlerinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nedeniyle sağlık sorunlarına yol açmasına, çalışma süresinin uzun olması nedeniyle öğrencilerin derslere ilgisinin azalmasına, motivasyonlarının düşmesine, gönüllü olmayan öğrenci velilerinin okullarla olan ilişkilerinin bozulmasına sebep olduğu yönünde duyumlar alınmaktadır.”
İstihbarat süper, duyumlar alınmış, Kutlama törenleri gerçekten kış sezonuna denk geliyor Mayıs kışın en yoğun yaşandığı ay ve gençlerimiz hasta oluyor,ailelere bir sürü ilaç masrafı oluyor,hem bir sürü maddi masraflarda cabası,uzun çalışma süreleri öğrencilerin derslere olan motivasyonlarını da düşürünce de ne oluyor;öğrenciler üniversite sınavlarında başarısız oluyorlar.Bak ben buldum, yanlışsa düzeltin öğrencilerin üniversite sınavlarınızdaki başarısızlığının yegane nedeni bu bayram hazırlıkları ve bayram törenleri.
Sonra çok kıymetli bir yazar Mümtaz ’er Türk öne de şu görüşlerini ifade ediyor.Millî Eğitim Bakanlığı’nın 19 Mayıs kutlamaları ile ilgili getirdiği düzenleme, ‘güce tapınma’ törenlerini kaldırmış oldu.Eee artık tapınmadan da kurtulduk. Ne ka güzel ne ka güzel.
Evet bu uygulamadan sonra gelen bir başka sanatsal içeriği olan bir yorumu da bir haber sitesinde yazarlık eda eden Ali İlbey isimli yazar yapmış’’19 Mayıs Bayram Değil, Dekolteli Öğrenciler Gösterisidir. Türkiye’de dekolte kadının ve kıyafetin resmî devlet eliyle törene ve “toplumsallaşmaya” dönüşme tarihçesine bakıldığında karşımıza 29 Ekim Cumhuriyet ve 19 Mayıs Gençlik Törenleri çıkar. İlk yıllardan sonra bu iki resmî törene 23 Nisan Töreni de eklenir.
Batı’dan ithal edilen bu uydurma resmî törenler, toplumu modernleştirmek için oluşturulmuş Kemalist cumhuriyetin İslâm’a mugayir(aykırı) bir projesidir.’’
Bakın ne güzel fikrini yumurtluyor.Akım derken, karayım diyor.Tüm bayramlara karşı olduğunu beyan ediyor. Hani bir söz vardır. Söyleyene değil söyletene bakacaksın diye.Keser döner sap döner.Bırakın konuşsunlar.
19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır.
Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız. 2012 Türkiyesi nde ne kadar güzel Atatürk’ün emanetlerine sahip çıkıyoruz.
Atatürk’ün bir söyleşi sırasında: “Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demiştir .Bizlerde doğum günüyle ilgili yapılan uygulamaları kuzuların sessizliğinde ,sessizce izleyelim mi?
Atatürk: “Ey Türk Gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en değerli güven kaynağındır.”diyor.
Bizler Atatürk’ün bizlere emanet ettiği değerlere sahip çıkarak vatanımızda onurlu ve bağımsız yaşayabiliriz.Bayram törenleriyle uyduruk gerekçelerle oynayanlar yüreğimizdeki Atatürk sevgisiyle de oynayamazlar. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !
SEYYAH05
