İnsan olarak yaşamımız içerinde zaman zaman yaşantımızı , çevremizi ,olayları,insanları eşimizi ,çocuğumuzu,işimizi ,kendimizi olumlu veya olumsuz olarak eleştiri ihtiyacı duyarız .Bazen de eleştirmek için eleştiririz..Neyi niye neden sorularını sormadan sadece eleştirmek için eleştirmek.kendimizce çoğu zamanda haklı gerekçelere dayandırız.
Şöyle bir eleştiri ve eleştirmek işine geçmeden önce Türk Dil Kurumunun 2005 basımı Türkçe sözlüğünde 179. sayfasında Eleştiri ve eleştirmek sözcüklerinin tanımları bakacak olursak şu şekildedir.Eleştiri;Bir insanı ,bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup gösterme amacıyla inceleme işi, tenkit ,kritik.Eleştirmek ;Bir düşünceyi , bir eseri , bir yargıyı inceleyerek doğruluk ve yanlışlarını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmek, tenkit etmek olarak tanımlanıyor.
İnsan olarak yaşama , insanlara , ve olaylara bakış açılarımız kısa ifade ile yaşama felsefemiz eleştiri kültürümüzü oluşturacaktır.Eleştiriyi de gruplayacak olursak olumlu ve olumsuz eleştiriler olarak gruplayabilir ve başka isimlerle de eleştiri yi sınıflayabiliriz. Genelde bizler nedense olumlu eleştiriyi kendimiz için kullanılması için beklerken başkalarına nedense bunu sunmayı istemeyiz.
Genelde bir insanı ,bir olayı eleştirme ihtiyacı hissettiğimizde hoşnutsuzluk duyduğumuz kabullenmek istediğimiz yanları kendi doğrularımızla görünürüz.Araştırmadan incelemeden neden ve sonuç ilişkisi kurmadan sadece önyargılarımızla çoğu zaman eleştiririz.Bu eleştirilerimizin en belirgin özelliği ise karşımızdaki insan ve olayı yok etme kültürüyle karşımızdakileri acımasızca eleştiri ve kabulleneme duygusu yatar.
Şöyle çevremde insanları gözlemlediğimde tahammülsüzlüklerimiz hat safhada, hoş görü kültürü yok olmuş gibi bir şey. Oysa bizim kültürümüzün en belirgin özelliği hoşgörü kültürü olması değilmidir.
Eleştiri yapmak için eleştirdiğimiz konu ve olayları çok çok iyi bilmemiz gerekirki eleştiri anlam kazansın.
Evet ben eleştiriyorum;Eleştiri yapmayı bilmeden sadece kafamızdaki doğrulardan başka bir şey göremememizi. Araştırma ve bilimsellikten uzak olmasını.Hoşgörü kültüründen uzak olmasını.Çamur atalım izi kalsın mantığını.Evet eleştiri yapmayı bilmemizi eleştiriyorum.
Bir şeyleri beğenmeyebiliriz .Beğenmek zorunda da değiliz.Ya da çok beğendiğimiz fanatiği olduğumuz düşüncelerimizde olabilir.Eleştiri hoşgörü içersinde olduğu zaman eleştiridir.Egolarımızı tatmin mekanizması değildir.