Breaking News
Home / Yazılar / DİLİMİZE SAHİP ÇIKALIM !

DİLİMİZE SAHİP ÇIKALIM !

Millet ;çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan ,aralarında dil,tarih,ülkü,duygu,gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk olarak tanımlanır.

Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan canlı bir varlıktır.Zamanla gelişir yenilenir.İnsanların hem kişisel hem de Ulusal kimliklerini ortaya koyan toplumdaki  insanlar arasındaki birliği sağlayan en önemli unsurdur.

Türk Milletinin dili Türkçe’dir.Anayasamızın değiştirilemez 3.Maddesinde de resmi dilimizin Türkçe olduğu ifadesi yer almaktadır.

Sözlerimi Mustafa Kemal Atatürk’e ait şu sözlerle sürdürmek istiyorum.

Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” “Türk demek dil demektir. Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir. Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.” Mustafa Kemal ATATÜRK Evet  Türk Milleti olarak dilimize sahip çıkmamızı anlatan güzel bir söz değil mi?

Türk edebiyatının tanınmış şairlerinden Yahya Kemal’in “Türkçe ağzımda annemin sütüdür” diyerek yücelttiği, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ise “Türkçe’m benim ses bayrağım” diyerek hem yücelttiği hem de kutsallaştırdığı dilimize bugün gerekli özeni gösteriyor muyuz?İnsanlarımızda bugün Türkçe sevgisi, ana dili duygusu, dil bilinci ve duyarlığı yeterince var mı?

Ulus  olmanın en temel harcı olan dilimizi korumak ne  kelime; yıllarca tanımadığımız ;dil olarak görmediğimiz kavramlarla devletimizin resmi kanalı TRT 6 ‘da yayın yaptırılmasını seyrediyoruz.

Burada bir gazetenin köşe yazarı olan hanımefendinin yazmış olduğu cümlelerin ne kadar düşündürücü olduğunu belirmek istiyorum. Yeni yıla coşkuyla girdiği kesin…

Başlığı Kürtçe’nin Özgürlük Bayramı!31 Aralık 2008 Çarşamba 00:29Güzel şeyler çok da sık olmuyor hayatlarımızda. Olduğu zaman es geçmemeyi, tadını çıkarmayı, sevinci doyasıya yaşamayı bilmek bu yüzden daha da önemli.Yarın böyle bir gün. Demokrasi tarihimizin dönüm noktalarından biri; Kürtçe’nin özgürlük Bayramı… Devlet, Takrir-i Sükun’dan 83 yıl sonra nihayet Kürt kimliğini ve Kürtçe’yi inkar politikasından vazgeçiyor ve Kürtçe yayın yapan bir TV kanalını açıyor.TRT Şeş, deneme yayınına Kürtlerin Pavarottisi olarak bilinen kadife sesli Şivan Perwer’in “Mehemedo” şarkısıyla başladı. Nereden nereye, öyle değil mi?

   Evet  aydın yazarımız(!) güzel Türkçe’mizi kullanarak bizim gözümüzün içine bakarak demokrasi  adıyla bize bişeyleri dayatmıyor mu?

Evet toplum olarak önümüze ne konulursa sadece seyrediyoruz.Buda toplum olarak Millet olmanın temel değerlerini kaybetmeye başladığımızı göstermiyor mu?

Sosyal yapının ana dokusunu ana dili oluşturur. Bugün Türkiye’de çevre kirlenmesi, hava kirlenmesi, siyaset kirlenmesi gibi  “dil kirlenmesi” vardır. Dil duyarlığı ve dil bilinci bakımından görülen eksikler, Türkçe’mizin ve ülkemizin  geleceği için ciddî bir tehlike oluşturmaktadır.

Bundan 700 yıl önceki Karamanoğlu Mehmet Beyin Türkçe Fermanına baktığımızdaBUGÜNDEN SONRA DİVANDA, DERGAHTA,BARGAHTA, MECLİSTE VE MEYDANDA TÜRKÇEDEN BAŞKA DİL KULLANILMAYACAKTIR.”13 Mayıs1277  demiştir.
Mehmet Bey, Millet olarak yaşamanın ilk şartı olarak, dil birliğinin sağlanması gerektiğine inanıyordu. Kendi dilini ve kültürünü hor gören, başka kültürlerin egemenliğine girmeyi yücelik sanan, bu yoz anlayışa tepki gösteriyordu.Bu nedenle Türkçe’den başka bir dil kullanılmasını yasaklamıştı.

Türkçe, Türk kimliğinin, Türk kültürünün kısaca Türk milletinin varlık sebebidir. Türkçe, Türk kimliğinin ve Türk kültürünün varlık sebebi ve temel unsuru olarak asırlar boyunca millî duygu ve millî şuurumuzu yansıtır.Bunu şu örneğin daha iyi açıklayacağını düşünüyorum.1933 reformunu yaşayan İstanbul Üniversitesine gelen yabancı bilim adamlarından 3 yıl içinde Türkçe öğrenmeleri ve bu sürenin sonunda derslerini Türkçe vermeleri istenmişti. Amaç ne idi? Amaç, Türkçe’nin bilim dili olarak kullanılması ve geliştirilmesidir. Çünkü cumhuriyeti kuranlar, dilin bir ulusun kimliği ve o ulusu yarınlara taşıyan en önemli öğe olduğunu çok iyi biliyorlardı.

Bu gün konuşma dilimize baktığımızda  çok fazla yabancı kelimenin girdiğini görüyoruz.Güzelim uzlaşma yerine concencous, yoğunlaşma yerine konsantrasyon, kontrol yerine çek etme dedik mi kültürlü kişi oluyoruz. Şehirlerimizde açılan bir çok işyerinin yabancı isimlerle açıldığını görüyoruz  . Yazılı ve görsel basına baktığımızda yabancı sözcüklerin çok sık ve bilinçsiz olarak kullanıldığını görüyoruz. Kendilerine “entel” denilen bir kısım aydınlar, kendi yurduna diline yabancılaşmayı evrensellik saydığına tanık oluyoruz.

Yeni yıla girdiğimiz dakikalarda sanatçı bir bayan erovizyonda ülkemizi temsil edecek şarkısını İngilizce olarak coşkuyla söylerken nasıl gururlandık millet olarak değil mi?

Konuşmada veya yazıda aralara yabancı sözcük sıkıştırmak, bağımsızlık gururunun nasıl törpülendiğini gösteren acı bir örnek değil midir? Neredeyse, ana dilimizin Türkçe, anavatanımızın Türkiye olduğunu unutuyoruz.

Evet kimileri bayram ilan edip bir yerlerine kına yakarken  bizlerin bu vurdumduymazlığına  anlam veremiyorum.Diline sahip çıkmayan ulusların yok olup gittiğinin örnekleri tarih sayfalarında o kadar çok ki. Lütfen Türkçemize  sahip çıkalım.

 

‘’ Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” Mustafa Kemal ATATÜRK

About Metin PINAR

Metin PINAR

Check Also

ATATÜRK’Ü ANLAMAK

Bir bakıyoruz , Van depremi nedeniyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama törenleri çerçevesinde tören geçişi, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.